Kadınların hayatın her alanında söz sahibi olması ve güçlenmeleri için; kadının insan haklarını koruyarak, siyasal, sosyal ve ekonomik alanda kadın temsilini arttırmak, kuşkusuz ki demokrasinin gelişiminde önemli bir odak noktasıdır.
Bugün uluslararası sözleşmelere ve ulusal düzeyde takip edilen politikalar doğrultusunda kadınların, dünyanın her yerinde şiddete ve ayrımcılığa uğramalarını, ikincilleştirilmelerini engellenmek, eğitimde, sağlıkta, siyasette ve karar mekanizmalarında yapıcı bir özne olmalarını sağlamak, kültürel, siyasal, ekonomik, ideolojik, dinsel veya cinsel nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğramalarının önüne geçmek ve kadın hakları ihlallerine dur demek hepimizin vazifesi, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Kaldı ki “En-Nisâ:Kadınlar” suresi başta olmak üzere diğer bir çok surede kadının nikah, mehir, miras, talak ve nafaka gibi bir çok medeni hakları Kur’an-ı Kerimde teminat altına alınmıştır.
Yine, Peygamber efendimiz Hazreti Muhammed (S.A.V)’in; "Cennet annelerin ayakları altındadır.", “Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir.", "Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir." Hadisi Şerifleri de İslam dinimizin kadınlara verdiği önemi apaçık göstermektedir.
Bu sebepledir ki; Ülkemizde farklı alanlarda ve her platformda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve adaletsizliğinin önüne geçilmesi için yeni politikalar üretilmesine katkı sağlamaya yönelik ortak bir vizyon oluşturulmasında, bu ortak akıl ve vizyon doğrultusunda, toplum olarak vicdani ve ahlaki bir adalet anlayışına ve kabulüne ihtiyaç duyulmasında, sosyal, politik ve hukuksal düzenlemelerin geliştirilmesi ve zihniyet değişiminin gerçekleştirilmesi noktasında gerekli çaba ve gayretin aynı kararlılıkla devam ettirilmesinde, gerek fert olarak gerekse yargı çalışanı olarak temel taşlardan biri olmamız gerektiği muhakkaktır.
Bu vesileyle, kadına yönelik şiddet ve benzeri, insan onurunu zedeleyen her türlü haksızlığa, adaletsizliğe karşı demokrasi ve adaletle mücadele edeceğimiz, kadının toplumumuzdaki öneminin en üst düzeyde kavrandığı ve bununla birlikte toplumsal huzurun tesis edildiği günlerin ülkemizde ve dünyada daim olması temennisiyle, başta yargı çalışanlarımız olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
Mustafa ÇELENK
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı