CUMHURİYET BAŞSAVCIMIZ SAYIN MUSTAFA ÇELENK'İN YENİ ADLİ YIL MESAJI
Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir. Hiç kimse hukukun dışına çıkamaz. Hiçbir makam, organ veya kişi Anayasa ve kanunlarla kendisine tanınan yetkinin haricinde bir kamu yetkisi kullanamaz. Her türlü hukuk dışılığa karşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin mücadele etmeye gücü ve kararlığı vardır. Anayasa ile sınırları çizilen devlet düzeninin korunması, başta anayasal kurumlar olmak üzere tüm kamu görevlilerinin kolektif sorumluluğu ve görevidir. Bu prensip, dünyanın her yerinde geçerlidir. Hukuk devleti, tüm bireylerin hukuki güvenliklerini sağlamalıdır. Anayasamızın 5’inci maddesinde açıkça belirtildiği üzere devlet, “Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak” ile görevlidir. Anayasal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, köklü bir hukuk ve demokrasi geleneğine sahiptir. Bu nedenle, hukukun ve Anayasa’nın çizdiği sınırlar içinde faaliyette bulunan ve haklarını kullanan tüm kişi ve kurumlar hukukun güvencesi altındadır.
Devletimiz tarafından son yıllarda gerçekleştirilen reform çalışmalarının bir sonucu olarak yargıya güven her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle, halkın yargıya olan güveninin çok az olduğuna dair haber ve yorumlar doğru değildir. Vatandaşlarımız tarafından mahkemelere açılan milyonlarca dava hâkim ve savcılarımızın fedakâr çalışmalarıyla sonuçlandırılmaktadır. Bir kimse, suçluluğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile saptanmadıkça suçlu kabul edilemez. Bu ilke hem insan hakları hem de ceza hukuku bakımından temel bir ilkedir. Aksine uygulamalar masumiyet karinesini ve lekelenmeme hakkını ihlal eder. Hukukun doğru işleyişinin bir sonucu olarak kabul edilmesi gereken bazı kararları bahane edilerek yargıya yönelik basında ve özellikle sosyal medyada yapılan kara propaganda faaliyetlerine itibar edilmemelidir.
Adalet hayatın her alanında, toplumun her kesiminde, devletin tüm görevlerinde aranmalıdır ve yerine getirilmelidir. Yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı, kararlarının hiçbir koşulda eleştirilmeyeceği anlamına gelmez. Mahkeme kararları herkes için elbette bağlayıcıdır. Ancak bir kararın bağlayıcılığı başkadır, eleştirilmesi başkadır.
Yargı reform stratejinin temel taşları; Yargı Etiği, Yargı Şeffaflığı ve Adli Kalitedir. Bu prensipler doğrultusunda halkımızın; mahkemelerin bağımsızlığına, tarafsızlığına ve şeffaflığına, hâkimlerin dürüstlüğüne ve yargılama süreçlerinin etkinliğine duyduğu güvene dayalı olarak ülkemizin yargı sisteminin temeli bu üç ana sütun üzerine inşa edilmiştir.
Yargı sisteminin temeli, liyakatli hâkim ve Cumhuriyet savcılarıdır. Liyakat sistemi hem gerçek hem de görünür olmalıdır. Bu nedenle, mesleğe alınan kişinin niteliği yargı sisteminin başarısı için bir ön koşuldur.
Yargı bağımsızlığı, hâkimlerin performansının ölçülmesine engel bir ilke değildir. Tam aksine performansın izlenmesine ve yönetilmesine yönelik mahkeme araçlarının şeffaf şekilde uygulanması, hâkimlerin bağımsızlığına ve tarafsızlığına ilişkin halkın güvenini artıracak bir unsurdur.
Yargı sisteminin kalitesinin bağlı olduğu diğer bir değişken de hukuk eğitimidir. Hukukun kalitesi hukukçunun kalitesine bağlıdır. Avukatlık, akademisyenlik, danışmanlık ve noterlik gibi meslekler ile yargı teşkilatında çalışan diğer personellerin kalitesi de yargının kalitesini etkiler.
Hepimizin bildiği üzere, “Adalet Mülkün Temelidir”. Halkın refahı, toplumun huzuru, bireyin özgürlüğü, güçlü bir ekonomik düzen ve iyi işleyen bir demokrasi ancak adaletle mümkündür.
Adalet Aynı zamanda toplumun huzur ve başarısının teminatıdır. Adalet sistemini geliştirmek için atılan her adım biz yargı çalışanları için çok değerlidir. Bu açıdan bakıldığında adalet dağıtan meslektaşlarımızın kadim kültürümüzde; sorumluluğu büyük, yükü fazla, vebali ağırdır.
Hakk’ın, milletin, devletin ve adaletin yanında saf tutan, adalete duyulan memnuniyetin artırılması bakımından adalet hizmetlerinin vatandaşlarımıza etkin, verimli, şeffaf ve adil şekilde ulaşması gayreti içerisinde olan Cumhuriyet Savcılarımız, hakimlerimiz ve yüksek yargı mensuplarımız ile gerek adliyelerimizde, gerekse Ceza İnfaz Kurumları ile Denetimli Serbestlik Dairelerinde çalışan tüm adalet çalışanlarımız, özellikle de adalete ihtiyacı olan milletimiz için yeni adli yılın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, bu uğurda canlarını feda etmiş yargı şehitlerimizi de rahmetle anıyorum.